top of page

ÖDEME EMRİ VE ÖDEME EMRİNE  İTİRAZ

               Hakkında icra takibi başlatılan bir gerçek veya tüzel kişi öncelikle kendisine gelen ödeme emri tebligatı ile karşılaşır. 

               Gelen bu evrakta  öncelikle tebliğden itibaren 7 gün içinde borcun ve takip giderlerinin icra dairesinin banka hesaplarına yatırılması emredilir. Genelde ödeme yapmak isteyen borçlular ilk olarak burada yatırmaları gereken miktar ile ilgili hataya düşerler. Zira ödeme emrindeki asıl alacak ve diğer alacak kalemlerini gösteren hesap tablosundaki rakamları icra dairesi hesabına yatırarak bu icra takibinden kurtulacaklarını düşünürler. Oysa ki ödeme emrindeki son paragrafta da yazdığı gibi borcunu ödemek isteyen borçlu borcun yanı sıra takip giderlerinden de sorumludur. Bu takip giderleri;  ödenmesi gereken harçlar, takip vekil eliyle açılmışsa vekalet ücreti, icra aşamasında yapılmış olan masraflardır ve bunlara nihayet bir de takipten sonra işlemiş olan faiz eklenir. Bu sebeple borçlunun borcunu ödemeden önce öncelikle icra dairesine giderek kapak hesabı olarak tabir edilen dosya hesabını yaptırmaları ve bu miktarı icra dairesinin göstereceği IBAN numarasına göndermeleri ya da icra dairesinden aldıkları belge ile dairenin gösterdiği bankadan ödeme yapmaları gerekmektedir. Tebligatın geldiği icra dairesine uzak bir yerde ikamet edenler  UYAP Vatandaş Hizmeleri'ni kullanarak icra dairelerindeki dosyalarını sorgulayarak "Dosya Hesabı" bölümünden takibin güncel bakiyesini görebilirler. Yeni icra dosyalarının çok büyük çoğunluğu sistem üzerinden başlatıldığından bu hesap genelde doğru sonuç verecekse de, sistem üzerinden başlatılmamış veya üzerinden bir hayli zaman geçmiş dosyaların hesabını yaptırmak için en sağlıklısı icra dairesine giderek fiziki dosya incelemesi ile bir kapak hesabı yaptırmaktır. Zira ödenecek miktarda bir açık kalması halinde alacaklı icra işlemlerine devam edebilecektir.

                  İcra dosyasının kapanmasına yönelik ödeme yapacaklar için diğer bir yöntem alacaklının veya vekilinin kendisine başvurmaktır. Bu suretle alacaklı ile sözlü ya da yazılı bir anlaşma yapılacak ve belirlenen miktar alacaklıya ödenecektir. Bu durumda dikkat edilmesi husus anlaşmanın sadece sözlü olarak yapılmaması, hukuken senet niteliği taşımasa bile en azından konuşmaların yazılı olarak yapılmasıdır. Ayrıca yapılacak anlaşmada harç ve masrafların kime ait olacağı da belirlenmelidir. Zira tahsil harcı hukuken borçluya aittir. Haricen ödeme yapmasına ek olarak bir de tahsil harcı ödeyeceğini hesap edemeyen borçlu dosyasının kapanacağını düşünmekte, daha sonra E-Devletten sorguladığında ya da bir bankadan kredi çekeceğinde dosyanın açık olduğu gerçeğiyle karşılaşmakta ve zor duruma düşmektedir. Bu durumda alacaklının yapılan sözleşmede tahsil harcının da rakama dahil olduğuna ilişkin ayrı ve açık bir taahhüdü yoksa ancak tahsil harcının ödenmesiyle dosya infaz olacaktır. Zira tahsil harcı borçlunun alacaklıya olan borcu değil, bu takibin açılmasına sebebiyet verdiği için takibin kapanması ve haciz fekki istemiyle devlete ödemekle yükümlü olduğu harçtır.

                         Elinize bir ödeme emri ulaştıysa geç olmadan yapılacaklar konusunda bilgi almak için mutlaka bir icra avukatına danışmanızı, eğer ki gerekiyorsa bir icra avukatı vasıtasıyla icra dairesinde ödeme emrine itirazda bulunmanızı öneririz. Zira ödeme emrine itiraz dilekçesi basit bir dilekçe gibi görünse de ileride açılacak davalar ve sonuçları açısından son derecede teknik bilgi içermesi açısından icra avukatına danışılmadan yapılan işlemler sebebiyle ileride telafisi mümkün olmayan zararlara yol açabilecektir. 

bottom of page